Ücretli Poşet Uygulaması: Neden bu kadar karşıyız?
- Selin Akdeniz
- 23 Mar 2019
- 2 dakikada okunur
2018 yılı ile birlikte, alışverişlerimizde ücretsiz olarak sunulan plastik poşetleri de geride bıraktık ve hepinizin bildiği gibi, satın aldıklarımızı poşette taşımayı arzu edersek 25 Kuruş’u gözden çıkarmamız gerekiyor.

Ücretli plastik poşet uygulaması henüz başlamamışken, 2019 yılına doğru Türk tüketiciler arasında giderek daha yoğun bir şekilde tartışılır oldu. Kimi sadece üzerinde logo baskısı olan poşetlerin satılabileceğini, kimi poşetin üzerinde barkod basılı olması gerektiğini, bir başkası da ürünlerini eve taşıdıktan sonra poşeti markete geri getirip iade etme ve parasını geri alma hakkı olduğunu söylüyordu. Anlayacağınız, herkes uygulamanın bir açığını bulup, bedavadan poşetini alma derdindeydi. Tüketicilerin çoğunluğuna göre, olay yeni bir kazanç yaratmaya çalışmaktan ibaretti ve bu oyuna gelmemek için hemen bir formül geliştirmeliydi. Alt tarafı bir poşet için 25 kuruş istemek de insafsızlık değilse, neydi canım? Neyse ki, manav reyonlarında kullanılan şeffaf rulo poşetlerin ücretsiz olacağı bilgisiyle rahat bir nefes alındı.
Peki, neydi işin aslı? El çantalarına, ceplere kolayca sığabilecek ürünler için bile cömertçe harcadığımız basit(!) bir plastik poşet, neden parayla satılan bir ürüne dönüşmüştü? Neden Türk tüketicisi hiçbir fiyat artışına göstermediği direnişi, poşetler için bedel ödemeye gösteriyordu?
İnternette “ücretli poşet” araması yaptığınızda karşınıza çıkan ilk sonuçlar şu şekilde:
Poşet için ücret uygulaması başladı! Peki "poşet kanunu" ne diyor ...Plastik poşet fiyatı kaç lira oldu? Hangi poşetler ücretsiz? - HaberlerÜcretli poşet uygulaması Resmi Gazete'de yayımlandı! Ücretli poşetler …
Buradan bakıldığında anlaşılan, ortada yasayla zorunlu kılınmış bir durum olduğu ve günlük hayatımızın içinde bol bol kullanmaya alıştığımız, neredeyse herkesin para ödemeye değmeyecek bir eşya olarak gördüğü bir ürün için vatandaşın cebinden bir miktar para çıkacak olduğu. Bağlantılara tıklandığında ise, içerikler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın AB uyum çalışmaları kapsamında yaptığı bir düzenleme olduğu ve hangi poşetlerin ücretsiz alınabileceği gibi açıklamalar mevcut.
Asıl önemli soru şu: “AB niçin böyle bir mevzuata gerek duyuyor olabilir?” Bu sorunun ana akım medyada dile getirilmeyişi, neden uygulamanın bu denli dirençle karşılaştığını açıklar nitelikte. Poşetlerin 25 Kuruş karşılığı satılması haberinin duyuruluş şekli, yukarıda da söylediğim gibi, yeni getirilen bir yasal zorunluluk olmasından öteye gidemiyor ne yazık ki. Kullandığımız plastik poşetler nereye gidiyor? Yediklerimizi, içtiğimiz suyu, diğer canlıları nasıl etkiliyor? Eğer amaç gerçekten plastik kullanımı noktasında caydırıcı olmak ve tüketimi azaltmaksa, bu soruların cevabı tüketiciye açıklanıyor olsa belki gerekli kamuoyu oluşturulacak ve insanlar şirketlerin daha çevre dostu çözümler üretmesi için kendiliğinden talepkar hale gelecek.
Çok mu iyimser yaklaştım? Sanmıyorum. Düzenlemeyi getirenler, her şeyden önce büyük bir pazardaki tüketicilerin alışkanlıklarını kökten değiştirmeye çalıştığının farkında olmalı. Yani, bu durumun aslında Türkiye’deki nitelikli yemeklik yağ tercihini tereyağ'dan margarine evriltip, sonra tekrar tereyağına döndürmekten çok farkı yok. Söylemeye çalıştığım, yüzyıllardır yemeklerini tereyağ ile yapan bir kitleye, geleneksel tariflerini margarinle yapmayı öğretip sonra geri öğrenme yoluyla tereyağ kullanma davranışını geri getiren akıl, pekâlâ alışveriş çantasından ve kese kağıdından plastik poşete evrilen davranışı, doğru yönetilen bir geri öğrenme kampanyasıyla, plastik poşet kullanmayı kendi seçimiyle reddeden tüketici davranışına dönüştürmek mümkündü, hâlâ da mümkün.
Umarım plastik poşet kullanımını durdurmanın bir pazarlama meselesi olduğu, pazar algılarını değiştirebilecek etki ve güce sahip devlet, sivil toplum kuruluşları ve şirketler tarafından en kısa zamanda farkedilir.
Comments